AKSARAY'DA VATANDAŞLARA KENE ISIRMASINA KARŞI UYARI YAPILDI

Aksaray Devlet Hastanesi İntaniye Uzmanı Dr. Seval Sönmez Yıldırım; Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ile ilgili olarak vatandaşları uyardı...

AKSARAY'DA VATANDAŞLARA KENE ISIRMASINA KARŞI UYARI YAPILDI

Aksaray Devlet Hastanesi İntaniye Uzmanı Dr. Seval Sönmez Yıldırım; Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ile ilgili olarak vatandaşları uyardı...

AKSARAY'DA VATANDAŞLARA KENE ISIRMASINA KARŞI UYARI YAPILDI
30 Haziran 2016 - 13:22

Kısa adı KKKA olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının Haziran Temmuz aylarında pik yaptığını hatırlatan İntaniye Uzmanı Seval Sönmez Yıldırım; Piknikçiler başta olmak üzere, açık tarım alanlarında çalışan vatandaşları, hastalığa neden olan "Kene ve kenenin çıkartılması" konusunda uyardı.  

Türkiye'de Mayıs 2016 tarihi itibarıyla 9 bin 854  kişide Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakasının görüldüğünü hatırlatan Uz.Dr.Yıldırım, bu vakaların 471 tanesinin ölümlü sonuçlandığını söyledi. Vakaların riskli iller olarak adlandırılan Kelkit Vadisi Çoğrafi yapısında bulunan iller olduğunu ancak, son yıllarda hastalığın görüldüğü alanın sürekli genişlediğini ve hemen hemen ülkemizin her bölgesinde sporadik vaka bildirimlerinin yapıldığını ifade ederek, hayvancılık, toprak, ot çimen ile uğraşan veya bu alanlarda piknik yapan vatandaşları, kene yapışması halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları yönünde uyardı. 

Her kene ısırmasın da KKKA hastalığı olunacağı anlamına gelmeyeceğini bu nedenle toplumda da bir panik havası oluşturmanın ve vatandaşı korkutmanın bir anlamının da olmadığını ifade eden Aksaray Devlet Hastanesi İntaniye Uzmanı Dr. Seval Sönmez Yıldırım; bilgilendirme amaçlı açıklamasına şöyle devam etti.

TÜRKİYE'DE RİSKLİ İLLER 

Riskli iller sırasıyla Gümüşhane, Tokat, Bayburt, Yozgat, Erzincan, Erzurum, Çorum, Sivas, Amasya, Tunceli, Bingöl, Çankırı, Giresun, Kırşehir, Artvin, Kastamonu, Kars, Samsun, Ordu, Muş, Kırklareli, Bilecik şeklinde sıralansa da, son yıllarda hastalığın görüldüğü alan genişlemekte olup, hemen hemen ülkemizin her bölgesinden vaka bildirimi yapılmaktadır. . 

BULAŞMA YOLLARI 

 KKKA insanlara esas olarak Hyalomma cinsine ait kenelerin tutunması ile bulaşır. Virüs hayvanlarda klinik bulguya sebep olmazken, insanlarda hastalığa neden olmaktadır. KKKA virüsünün insanlara başlıca bulaş yolları şu şekilde olmaktadır.

1.Enfekte kene tutunması 

2.Enfekte kenelerin çıplak el ile ezilmesi 

3.Viremik hayvanların kan, doku ve sekresyonları ile temas 

4.KKKA hastalarının kan ve diğer vücut sıvıları ile temas   

5.Kan içeren damlacık yolu ile bulaş 

RİSK GRUPLARI 

 •Endemik bölgede yaşayan tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçiler, çobanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları 

•Veteriner hekimler 

•Veteriner sağlık teknisyenleri  

•Enfekte hastalarla temas eden sağlık personeli 

•Laboratuvar çalışanları 

•Askerler  

•Kamp yapanlar   

•Hastaların yakınları  

 HASTALIĞIN BELİRTİLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMİ

Hastalığın inkübasyon dönemi virüsün alınma şekline bağlı olmakla birlikte 3-14 gün arasında değişmektedir.  

İnsanlarda hastalık ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı-kusma, ishal, yüzde kızarıklık, döküntü gibi şikâyetlerle kendini gösterir. Hastaların az bir kısmında karaciğer ve dalak büyüklüğü olabilir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde cilt kanamaları, diş eti kanaması, burun kanaması, vajinal kanama, mide-barsak kanaması, üriner sistem kanaması, akciğer ve beyin kanamaları görülebilir. Ağır olgularda şuur değişikliği, huzursuzluk , karaciğer ve böbrek yetmezliği, ani solunum yetmezliği gelişerek ölüme kadar gidebilir . 

Destek tedavisi KKKA tedavisinin temelini oluşturur. İhtiyaca göre kan ve kan ürünlerinin (taze donmuş plazma, trombosit süspansiyonu, eritrosit süspansiyonu) verilmesi gerekir. Bunun yanı sıra hastanın sıvı ve elektrolitlerinin takibi, varsa organ yetmezliklerine yönelik tedavi yapılır. Ateş, ağrı ve ajitasyona yönelik semptomatik tedavi, oral alamıyorsa parenteral beslenme ihmal edilmemelidir.  

 KENE ISIRIĞINDA NE YAPILMALIDIR?

 1. Yapışan keneler ise kesinlikle öldürülmeden, ezilmeden/patlatılmadan ve kenenin ağız kısmı koparılmadan, bir pensle doğrudan düz olarak, döndürmeden yavaşça çekilip alınmalıdır. Isırılan yere; bol sabunlu suyla yıkanıp temizlendikten sonra iyotlu antiseptik(tentürdiyot) sürülmelidir. (şayet sabunlu su bulunmaz ise alkol içeren mendiller kullanılabilinir).  

2. Çıplak elle keneye temas edilmemeli eğer elle tutulacaksa eldiven giyilmeli veya naylon bir poşet yardımı ile keneler toplanmalıdır. 

3. Vücuttaki kenelerin üzerine herhangi bir kimyasal madde (alkol, klonya, gazyağı v.b) dökülmemeli, sigara veya ateş kullanarak keneler uzaklaştırılmamalıdır. Çünkü bu maddeler kenenin kusmasına sebebiyet vereceğinden hastalık bulaştırma riskini artırmaktadır.  

4. Isırılan kişi iki hafta süreyle ateş, yoğun halsizlik, baş ağrısı, bulantı, kusma gibi belirtiler yönünden takip edilmesi gerekmektedir. (ateşin 38,3 °C veya üzerinde olması halinde acilen tam teşekkülü hastaneye başvurulmalıdır) 

KENE, UÇAMAZ, ZIPLAYAMAZ

1.Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, virüs diye adlandırılan mikropların sebep olduğu hastalıktır. 

2.Hastalık genellikle insanlara kenelerin kan emmesi sonucu veya bulduğunuz kenelerin çıplak elle toplanması ve ezilmesi ile bulaşır. Hastalık, virüsü taşıyan insanların kan ve vücut sıvılarına temas sonucu ile de bulaşabilir. 

3. Riskli alanlara giderken açık renkli ve mümkün olduğunca kapalı giysiler giyinmeyi tercih edilmelidir. 

4.Keneler uçmaz, zıplamaz, mutlaka insan vücudunda kan emmek için tutunabileceği bir yere ulaşmak amacıyla tırmanırlar. Bunun için mümkün olabildiğince kapalı giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorap içine alınmalı, gömlek pantolon içine sokulmalı, çizme giyilmesi tercih edilmelidir. 

5. Riskli alan dönüşlerinde mutlaka kişi kendi tüm vücudunu ve çocuklarının vücudunu kene yönünden kontrol etmelidir. Özellikle kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dikkatli incelenmelidir. 

6.Vücuda tutunmuş kene varsa en kısa sürede, vücuda tutunduğu en yakın kısmından uygun bir malzemeyle (pens, cımbız ve eldiven gibi) tutularak çıkarılmalıdır. Kene içerisinde çamaşır suyu veya alkol bulunan ağzı kapaklı bir şişe içerisine konur ve çöpe atılır. Kene ne kadar kısa sürede vücuttan uzaklaştırılırsa hastalık riski de o kadar azalır. 

7. Kene tutunmasından sonra kişi kendisini 10 gün süreyle ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, halsizlik, belirgin iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi şikâyetler yönünden takip etmeli, bu şikâyetlerden herhangi biri görüldüğünde sağlık kuruluşuna başvurmalıdır 

8. Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla, kenelerin üzerine sigara basmak veya kolonya dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır. 

9. Piknik veya kamp alanlarında yerle (toprak, ot, çimen)  direkt temas edilmeden, açık renkli örtü serilerek oturulmalıdır. 

Unutulmamalıdır ki her kene ısırması KKKA hastalığı olunacağı anlamına gelmez. KKKA dışında diğer kene ile bulaşabilecek hastalıklar açısından da kişiler kendilerinde oluşabilecek belirtileri yakın takip etmeli ve mümkün olan en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdırlar.