Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; devlet geleneğinden gelen neyi nerede söyleyeceğini bilen birisidir. Hiç kimseye hakaret etmez, hiç kimseyi küçük görmez, hiç kimseyi diğerinden ayırt etmez. Bu ülkenin aydınlık geleceği için uğraş veren bir liderdir.

CHP Kurultayında yaptığı konuşmayı tam metin olarak okuyanlar da bunu net bir şekilde görür. T.C. Anayasa 103. maddesinde   Cumhurbaşkanı. Görevine başlarken  Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer 

 “Cumhurbaşkanı sıfatıyla ,Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, bu yemin metnini hatırlatmak istemiştir. Cumhurbaşkanı  Sayın Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı baş danışmanları, hukuk danışmanları bu konuda bir suç unsuru görüyorsa gerekli başvuruları yaparlar.  Cumhuriyetimizin bekçileri olan ve o nedenle Cumhuriyet Savcısı unvanı verilen bağımsız yargının görevlileri de, suç unsuru  düşüncesi varsa kendiliğinden soruşturmayı başlatır ve davayı açar bağımsız yargının asli unsuru olan hakimlerimiz de o konuda karar verir.

AKP Aksaray teşkilatı önce Aksaray’ın su sorunu, Tıp fakültesi sorunu, Hava alanı sorunu, tren yolunun ne durumda olduğunu açıklasın. Aksaray fakülte beklerken Kırşehir’e Araştırma Hastanesi yapılıp faaliyete geçmesine rağmen bir beyin cerrahı ünitesine gelen aletle övünmesin.

O yerleşim yerlerine; silahlar, patlayıcılar depolanırken, halk açken, teröriste aylarca yetecek yiyecek depolanırken, hendekler kazılırken o bölgenin valisi, kaymakamı, MİT  görevlisi yani etkili ve yetkililer ve onların üstleri ne yapıyormuş ? Bunlara göz yumanlar hangi suçları işlemişler o konuda da suç duyurusunda bulunmalarını tavsiye ediyorum.