Bugün Hükümet Sistemleri ile ilgili tartışma yeni bir tartışma değildir. Liderliği ile Türkiye'ye ivme kazandıran kişiler bugün olduğu gibi geçmişte de ülkeyi daha da ileriye götürmek için Başkanlık Sistemini her dönemde istemişler, dle getirmişlerdir. Muhalifleri ise uzanamadığı üzüme koruk diyen tilki misali bu sistemi ne getireceğini ne götüreceğini bilmeden kötülemişlerdir.

Bize göre Başkanlık Sistemi ülkemizin daha ileriye gitmesi için bir gerekliliktir. Kolay yetişmeyen lider potansiyelinden ve devlet tecrübesinden faydalanmanın yegane yollarından biridir Başkanlık Sistemi. İleri demokrasinin uygulandığı ülkelere baktığımızda yönetimde istikrarın yolu olarak gördükleri en güçlü iki partinin desteklediği bir seçim sistemi ile Başkanlık seçimini yapan ülkeler çift meclisle de temsilde adaleti sağlamanın yolunu bulmuşlardır. Ülkemizin de bu ülkeler gibi müreffeh olası ve bu ülkelerle başa baş yarışan bir ülke olması ancak ayak bağı olmaktan öte gitmeyen parlamenter sistem kabuğundan sıyrılarak yeni sistem arayışına girmelidir.

Siyasetle uyumlu çalışması gerekirken siyasete ayak bağı olan bürokrasiyi dizayn etmenin de yegane yoludur Başkanlık Sistemi. Amerika'da başkan 24.000 kadroyla gelir 24.000 kadroyla gider ve aynı zamanda meclis olması gereken saygınlıktadır ve parlamenter sisteme göre daha kuvvetlidir. 

Bununla birlikte Başkanlık sisteminde yerelinde hassasiyetlerinin dikkate alınacağı bir yapı olmalı. Sadece hükümet sistemi değil, temsilde adaletin de sağlanacağı bir sisteme adım atılmalıdır. Genel merkez, taşra arasındaki dengenin sağlanacağı bir sistem bize göre iki meclisli sistemle mümkündür. Aksi takdirde yerel ile Merkez arasındaki ahenk ve denge sağlanamamakta yerelin talepleri dikkate alınmayabilmektedir. Bu nedenle her sese ve her kesime hitap eden yerelin temsil edildiği bir meclis bu ihtiyacı karşılayacağı gibi, ULUSAL meselelerin yani Milli Eğitim, Güvenlik, Adalet, Dış İşleri, Sağlık politikaları gibi teknik ve ulusal meselelerin görüşüleceği bir meclis daha olmalı ve bu meclisi Başkanlığa aday gösteren iki parti oluşturmalıdır. Bu mecliste Başkan ve partisinin teknik adamları ile muhalif partinin başkan adayı ve teknik adamları ulusal meseleleri görüşerek ülkemize hizmette yarışmış olacaklardır.

Bugün getirilmek istenen sistem ne olursa olsun kesinlikle vatandaşımız ile paylaşılmalı ve sistem hem bilinebilir olmalı hem de sistemin oluşturulmasında sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve vatandaşımızın katkıları dikkate alınmalıdır.  Aksi takdirde bilinmeyene olan endişe ve sistemi istemeyenlerin haklı olmayan eleştirileri vatandaşımızda da tedirginliğe yol açmakta bu sebeple getirilmek istenen sistem sadece akademisyenler ve bir kısım yazarlar ve siyasetçiler tarafından bilinen değil herkes tarafından bilinen bir sistem haline getirilmelidir.

İşte bu noktada biz HUKUKÇULAR DERNEĞİ olarak 61 ilimizde üzerimize düşen bu sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Yeni Anayasa yapımı ve Başkanlık Sisteminin getirilmesi  sivil toplumun ve vatandaşımızın geniş ufkuna başvurulması yoluyla olacaktır. Ancak bu şekilde ayakları yere basan yeni bir sistem ve yeni Anayasa getirilmesi mümkün olacaktır.