İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN HAREKETE GEÇİLMELİ

Dünya Mimarlık Günü bu yıl, 2 Ekim 2017 tarihinde “İklim Değişikliği için Harekete Geç” teması ile Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) üyesi yüzden fazla ülkede bir milyondan fazla mimar tarafından kutlanacak.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN HAREKETE GEÇİLMELİ

Dünya Mimarlık Günü bu yıl, 2 Ekim 2017 tarihinde “İklim Değişikliği için Harekete Geç” teması ile Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) üyesi yüzden fazla ülkede bir milyondan fazla mimar tarafından kutlanacak.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN HAREKETE GEÇİLMELİ
02 Ekim 2017 - 13:38

Mimarlar Odası Konya Şubesi bu çerçevede, tüm birimleri ve 1600'ü aşkın üyesi ile Dünya Mimarlık Günü ile başlayan hafta ve Ekim ayı boyunca “Mimarlık Haftası Etkinlikleri” gerçekleştirecektir.

 

Tüm dünyada uygarlığın geleceği; iklim değişikliği, çevre sorunları, savaş ve çatışma, sömürü, açlık, yoksulluk, eşitsizlik ve ayrımcılık gibi nedenlerle tehdit altındadır. Ana nedeninin sera gazı emisyonlarındaki artış olan iklim değişikliğinin etkileri sadece sıcaklıklardaki artışlarla sınırlı değildir. Kuraklık, seller, şiddetli hava olayları, deniz suyu seviyelerindeki artış, buzulların erimesi gibi nedenler sadece insan hayatını değil tüm ekosistemin hayatını etkilemektedir.

 

Ülkemizin de içinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı en hassas bölgeler arasındadır. 2011 yılında yayımlanan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı da, ülkenin su kaynaklarının azalması, orman yangınları, kuraklık, çölleşme ve ekolojik tahribatlar gibi olumsuzluklardan etkilenecektir.

 

Bu noktada, mevcut politikalar ve uygulamalar, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik olmalıdır. Ülkemizde Devletin anayasal görevleri arasında “Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını korumak,  çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek” sayılmış ve Türkiye son olarak 22 Nisan 2016 tarihinde Paris Anlaşması’nı imzalamıştır. Bu anlaşma ile Türkiye, çevreci ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş konusunda sorumluluk almıştır.

 

Artan nüfusla birlikte üretilen köprüler ve otoyollar, havaalanları, hidroelektrik santraller, kanallar gibi birçok projenin çevreye olan etkilerinin değerlendirilerek uygulamaya geçilmesi hayati önem taşımaktadır. Verimli araziler yetersiz tarım politikaları nedeniyle toprak ve üretim kaybına uğramamalı, yeşil alanlar, milli parklar ve ormanlık arazilerimiz mümkün olduğu kadar korunmalıdır.

 

Cumhuriyet tarihinde ilk kez nüfusun çoğunluğunun kırsal alanlar yerine kentlerde yaşadığı Ülkemizde doğal kaynaklarını kaybeden şehirlerimiz, proje ve uygulamalar ile, hem doğal hem insan kaynaklı afetlere açık hale getirilmemelidir.

 

Dünyamızda yaşanan değişime ancak ülkemizin sahip olduğu doğal, çevresel kaynakların korunması ve uzun vadeli çevre politikaları oluşturulması yoluyla karşı koymak mümkün olacaktır. Bu bağlamda yatırım ve plan kararlarının çevreye karşı duyarlı olması; bilimsel şehircilik ilkelerine ve planlama süreçlerine bağlı kararların hayata geçirilmesi zorunlu hale gelmektedir. Artan enerji talepleri, arzı arttırarak değil, talebi yönetmekle çözülmelidir. Karbon emisyonlarını, enerji verimliliğine yönelik önlemler alarak azaltma yoluna gidilmeli, yenilenebilir enerji kaynaklarının eş zamanlı geliştirilmelerine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Arazi kullanımlarını daha kontrollü hale getiren politika ve yasalar geliştirilmeli ve ormansızlaşma mümkün mertebe önlenmeye çalışılmalıdır.    

 

Mimarlar Odası olarak sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkının korunması konusundaki sorumluluğumuzu yerine getirmek üzere mesleki deneyim, birikim ve bilgimizi iklim değişikliklerine neden olan koşulları değiştirmek üzere dönüşüm baskısı altındaki kentlerimiz için kullanmaya kararlı olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Dünyamızın, bölgemizin, ülkemizin ve kentlerimizin çeşitli tehditler altında olduğu bu zorlu dönemde meslektaşlarımızın ve toplumumuzun Dünya Mimarlık Günü’nü kutluyoruz.