Birlik Vakfı Konya Şubesi’nin düzenlediği konferansa katılan Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Latif Selvi, Türk eğitim sisteminin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerindeki durumu ile günümüz eğitim sistemlerini anlattı. Cumhuriyet döneminden sonra din eğitiminin sistemden yavaş yavaş çıkarılarak seküler eğitime geçildiğini dile getiren Selvi, bunun ideolojik olduğunu ifade etti. Selvi, eğitimdeki sorunların eşgüdümle çözülebileceğini söyledi.

Birlik Vakfı Konya Şubesi’nin “Her Cumartesi Birlikteyiz” programları kapsamında konuşan Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Latif Selvi, eğitim sisteminin dünü ve bugününü anlattı.

Vakfın konferans salonunda geniş katılımla gerçekleştirilen “Türk Eğitim Sisteminin Dünü, Bugünü” konulu konferansın açılışını Birlik Vakfı Konya Şube Başkanı Orhan Gündüz yaptı. Gündüz. Vakıf çalışmaları hakkında bilgi vererek, “Geçen yıl 23 program gerçekleştirdik. Bu dönem daha çok program, aktivite ve faaliyete imza atacağız. Bu dönem ayrıca ücretsiz kurslarımız da olacak. Amacımız insanımıza bire bir dokunmak. 80 öncesinde nasıl insanlarla bire bir ilgilendiysek biz de yine insanımızla bire bir ilgilenmeye gayret göstereceğiz” dedi.

Programda daha sonra Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Latif Selvi, Osmanlı döneminden itibaren eğitim sisteminin geldiği noktayı anlattı. Konferansında hiçbir idealin geleceğe yatırım yapmadan yaşanmayacağına vurgu yaparak eğitimin önemini dile getiren Selvi, “Her dönemin kendine özgü özellikleri var. Ancak Cumhuriyet döneminden bugüne kadar eğitimde özellikle din eğitiminin devre dışı bırakılmasının sancıları görülüyor. Din eğitimi ile ilgili dünyadaki bütün uygulamalarda anaokulundan itibaren din eğitimi veriliyor. OECD standartlarına göre en az dini eğitimi veren ülkelerden biri biziz. Avrupa’da bazı ülkelerde 14 saate kadar din eğitimi verilirken, bizde ilköğretimde 2 saat din eğitimi veriliyor. Bir şeyi düzeltecekseniz ana omurgayı düzelteceksiniz. Lokal düzeltmeler yetmiyor. İdeolojik eğitim yerine pedagojik eğitim verilmeli. Çocuğu yetiştirme hakkı velinindir. Öyleyse yapılacak her düzenlemede velinin isteği göz önüne alınmalı. Bu toplumun inancına aykırı davranamazsınız” diye konuştu.

Eğitimin dünyada olmadığı şekilde tek elden yürütüldüğünü ifade eden Selvi, teknik eğitimde, üniversiteleşmede, birçok donanımda OECD standartlarını yakalamamıza rağmen öğrenci konusunda geride kaldığımızı söyledi. 28 Şubat’ta Katsayı konusunda öğrencilerin yüzde 92’sinin zarar gördüğüne dikkat çeken Selvi. İHL’lerin büyük bölümünün ideolojiler nedeniyle tırpan yediğini ve olması gerekeni “İnanç ve kültürümüzün ışığında çocuklarımızı dünya standartlarına çıkartmak. Dershaneye ihtiyacımız olmayacak bir sisteme gelmek zorundayız” sözleriyle açıkladı