ASÜ'DE 86'NCI TOPLANTIDA KARBON AYAK İZİ ANLATILDI

Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Didem Balun Kayan, atmosferin doğal sera etkisinin istenilen bir durum olduğunu, ancak insan faaliyetleri münasebetiyle artan sera gazı etkisinin küresel ısınmayı ortaya çıkardığını söyledi.

ASÜ'DE 86'NCI TOPLANTIDA KARBON AYAK İZİ ANLATILDI

Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Didem Balun Kayan, atmosferin doğal sera etkisinin istenilen bir durum olduğunu, ancak insan faaliyetleri münasebetiyle artan sera gazı etkisinin küresel ısınmayı ortaya çıkardığını söyledi.

ASÜ'DE 86'NCI TOPLANTIDA KARBON AYAK İZİ ANLATILDI
05 Kasım 2018 - 12:35

Kayan, 86’ıncı Felsefe Toplantısında “Bizim İçin Küçük, Dünya İçin Büyük Bir Adım: Karbon Ayak İzimiz” başlıklı bir sunum yaptı. Küresel ısınmaya neden olan sera gazları olduğunu ve bunların başında da yüzde 70 oranında karbondioksitin geldiğini ifade eden Kayan, “Hızlı nüfus artışı, endüstrileşme, fosil yakıtların kullanımı, ormansızlaşma… Tüm bunlar sera gazları konsantrasyonunda artışa neden oluyor ve küresel ısınma meydana geliyor.
Bu gazlar araç kullanırken, ısınırken, televizyon seyrederken, sanayileşirken, yani yaşam içindeki faaliyetlerle salınıyor” dedi. Sera etkisi oluşturan gazların aslında atmosferde az miktarda olduğunu, ancak az miktarda kalması gerektiğini ifade eden Kayan, güneşten gelen ışını atmosferden geçirirken bu gazların bir engel teşkil etmediğini, ancak yeryüzüne ulaştıktan sonra ve özellikle geceleri bir miktarının atmosfere geri yansıdığını, böylece dünyanın sıcaklığının belirli bir seviyede kaldığını belirtti. Bunun doğal sera etkisi olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Didem Balun Kayan, “Bu istenilen bir durum ve şayet böyle olmasaydı dünyamız soğuyacaktı, yüzey sıcaklığı eksi 18 derece olacaktı ve gezegenimiz yaşanılamaz bir hal alacaktı. Ama sera gazlar yüksek miktarda olduğunda ısı daha fazla tutuluyor ve küresel ısınma meydana geliyor. Bunun neticesinde deniz seviyesi yükseliyor, iklim koşulları değişiyor, ormanlar ve tarım alanları olumsuz etkileniyor, canlıların sağlığı bozluyor, çölleşme artıyor...” şeklinde konuştu. Karbon ayak izinin, evde yemek yerken, ısınırken, serinlerken, elektrik kullanırken, araçlarla seyahat ederken atmosfere salınan karbon miktarını ifade eden bir kavram olduğunu söyleyen Kayan, “Karbon ayak izi, insan faaliyetleri sonucunda, bir ürünün yaşam evresi boyunca doğrudan veya dolaylı olarak atmosfere saldığı karbondioksit miktarı şeklinde de tanımlanıyor.  Bilinçli davranışlar, bireysel ve kurumsal adımlarla karbon ayak izini azaltmamız mümkün” dedi.
 
Sunumun sonunda Kayan, karbon ayak izini azaltmak için yapılabilecek çalışmaları anlattı ve katılımcıların sorularını cevaplandırdı.