Köprülerin ecdat yadigârı olduğunu ve gelecek nesillere en iyi şekilde aktarılması gerektiğini ifade eden Başkan Nevzat Palta açıklamasında şunları söyledi
“Şu anda şehir merkezimizde bulunan 3 tane tarihi Selçuklu köprümüz var. Yaklaşık 800 yıllık. Bunlarla ilgili geçen yıl ihaleleri yapılmıştı. Nakkaş köprüsü geçen sene tamamına yakını bitti. Az bir çevresinde az bir ufak tefek çevre düzenlemesi var. Onu da inşallah asfalt sezonu başlaması ile beraber bu eksiklerimizde gidermiş olacağız. Şu anda bulunduğumuz yer baş köprü dediğimiz Hashas köprüsü. Buda şu anda aslında bitti sadece bir üst korkulukları var. Tahminim bir hafta içerisinde üst korkulukları da bitecek. İnşallah kısa bir süre içerisinde de tahminim bir 10-15 gün içerisinde de burayı biz rahatlıkla ulaşıma açma şansımız olacak. En azından ilk aşamada vatandaşların geçmesi daha rahat olur diye düşünüyorum.
Tabii ki buralar bu değerler bizim için önemli. Bu köprüler ecdadın bize birer yadigârı. Yaklaşık 800 yıllık tarihi eserler. Dolayısıyla biz bunarlı gün yüzüne çıkarttık. Ciddi de bir emek verildi. Ciddi para da harcandı. Ama bunlar bizim her zaman söylediğim bir söz var. Bizim tapularımız tarihle geçmişle bizi buluşturan köprü vazifesi gören aynı zamanda da bunları bizim gelecek nesillere aktarmamız gereken değerler olarak değerlendiriyorum. Bundan dolayı sahip çıkıyoruz. Güzelde oldu. Yani orijinaline yakın bir çalışma oldu. Şehrimize Aksaray’ımıza hayırlı uğurlu olsun diyorum.
3. Köprümüzde Debbağlar köprüsü. Debbağlar köprüsünde şu anda çalışmalarımız başladı. Bu yıl içerisinde inşallah en kısa süre içerisinde biraz daha hızlanarak havaların müsait bundan sonra çalışma koşulları müsait. İnşallah o debbağlar köprüsü Küçük bölcek köprüsünü de kısa bir süre içerisinde Allah nasip ederse oranında restorasyon çalışmasını yapacağız. Burada şunu söylemek istiyorum. Bazı vatandaşlarımızın ufak tefek serzenişleri oluyor. Ama bu bir restorasyon çalışması. Bu bir betonarme bir şey yapmak değil. Çalışmalar çok titizlikle yapılıyor. Söküm işleri titizlikle yapılıyor. Ve yaparken de sonuçta her taşın bir anlamı var. Her taşın bir emeği var. O açıdan vatandaşlarımızın biraz daha duyarlı olması gerekir diye düşünüyorum. Yoksa betonarme bir şey olsa betonu döker geçersin ama bu bir tarihi eser restorasyonu o açıdan biraz zaman alıyor. Hemşerilerimizi biraz daha bu konuda duyarlı olurlarsa bizde inşallah en kısa süre içerisinde bu eserlerimizi hayata geçiririz diye düşünüyorum.” dedi...