Tarih Ders Almayanlar İçin Tekekrürden İbarettir

Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, “1’inci Genç Tarihçiler Çalıştay’ı” düzenledi. Çalıştay, tarih alanında lisans eğitimi gören son sınıf öğrencilerinin birbirleriyle tanışmalarını ve akademik anlamda fikir alışverişinde bulunmalarını sağlamak amacıyla gerçekleştirildi.

Tarih Ders Almayanlar İçin Tekekrürden İbarettir

Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, “1’inci Genç Tarihçiler Çalıştay’ı” düzenledi. Çalıştay, tarih alanında lisans eğitimi gören son sınıf öğrencilerinin birbirleriyle tanışmalarını ve akademik anlamda fikir alışverişinde bulunmalarını sağlamak amacıyla gerçekleştirildi.

Tarih Ders Almayanlar İçin Tekekrürden İbarettir
14 Mayıs 2014 - 16:06

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Necmettin Aygün, tarih bilincini arttırmak istediklerinin altını çizdi. Özellikle bitirme tezi hazırlayan öğrencileri dinlemek, onların sunum becerileri kazanmasını sağlamak gibi amaçlarının da olduğunu kaydeden Doç. Dr. Aygün, tarih bilgisinin bilimsel metotlarla üretilmesi durumunda bilimsel bir değer kazanacağını, bunun dışındaki bilginin tarih olmaktan ziyade hikâye, masal, efsane tarzı anlatılardan öteye geçemeyeceğini belirtti. Doç. Dr. Necmettin Aygün, Türkiye’de tarihin 80’li yıllardan sonra kısmen bir ilerleme yakaladığını ve bilimsel olma yolunda önemli aşamalar kaydettiğini vurguladı. ASÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Varol da, “Tarih, tekerrürden ibarettir” sözünü anımsattı ve tarihin, tarihten ders almayanlar için tekerrürden ibaret olduğunu belirtti. “Tarih, matematik gibi analiz edilebilecek olan bir bilim dalıdır” diyen Dekan Varol, “Tarihi iyi analiz ederseniz, geleceğinizi de iyi şekillendirirsiniz. Tarihi sadece hikâye tarzında ezberlerseniz ders alamazsınız. Gelecek nesiller bu manadaki analizleriyle, geleceğe daha çok ışık tutup, çok daha farklı öngörülere sahip olacaklar diye umuyorum” dedi.

        Tarihe Hem Alıcı, Hem de Eleştirel Gözle Bakmalıyız 

ASÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar da, etkinlikte bir selamlama konuşması yaptı. Önemli tespitlerde bulunan Rektör Acar, “Tarih belki pek çok millet için önemli derslerle dolu. Ama dünyada bizim kadar tarihinde savrulmalar yaşamış ve tarih bilinci bizim kadar kırılmış az sayıda toplum vardır. Bin yılı aşkın bir süredir -Anadolu’nun çevresindeki coğrafyalarla da bütünleşerek- bölgeye hâkim olmuş, sanayi devrimini ıskaladığı için, bilim ve teknolojideki atılımları biraz geriden takip etmek durumunda kaldığı için 1699’dan sonra gerilemiş, Birinci Dünya Savaşı’yla birlikte bir imparatorluğu kaybetmiş, imparatorluk bakiyesi çok dilli, çok dinli, çok kültürlü, çok mezhepli, çok etnik unsurdan oluşan bir coğrafyada homojen bir ulus devlet yaratmaya çalışmanın bütün sancılarını iliklerine kadar yaşamış bir toplumuz biz” dedi. İbn-i Haldun’un, “Geçmişler geleceklere suyun suya benzediği kadar benzer” dediğini anımsatan ASÜ Rektörü, yakın tarih başta olmak üzere genel tarihe hem alıcı gözüyle, hem de eleştirel bir gözle bakmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.

     Geçmişten Ders Almak İçin Geçmişi Bilmek Gerekiyor 

Rektör Prof. Dr. Mustafa Acar, şöyle devam etti: “Bazılarımız şanlı tarih efsanesine sığınırız. Bugün gördüğümüz, yakındığımız, şikâyet ettiğimiz konuları idrak ettikçe, çareyi geçmişe sığınmakta ararız ve “Atalarımız büyüktüler, şanlıydılar, adalet dağıttılar” diyerek, bir anlamda kendimizi tatmin ederiz. Bugün kendimizde bulamadığımız şeyleri geçmişte atalarımızın yapmış olduğunu söyleyerek, tarihi olumlu anlamda fazla allayıp, pullayıp, şanlı tarihe sığınırız. Bu hastalıklı bir durumdur. Bazılarımız da “Geçmişte ne varsa kötüydü, bugün her şey daha iyi” diyerek, tam tersine, tarihle aramızdaki köprüleri havaya savurur, kendisini bugünü övmeye, geçmişi karalamaya adar. Bu da yakın tarihimizde çok yapıldı. Oysa gerçek ne o, ne de diğeri; ne ifrat, ne tefrit. Ne geçmişimiz tamamen anlı, şanlı diyebileceğimiz, hiçbir şikâyet ve eleştiri konusu olmayacak, her şeyin dört dörtlük olduğu bir dönemdi; ne de bugün her şeyin iyi olduğu bir dönem. İyiler var, kötüler var, doğru yaptıklarımız var, yanlış yaptıklarımız var. Geçmişten ders almamız gerekiyor, bunun için de geçmişi bilmek, tanımak gerekiyor.” Farklı üniversitelerden katılımın da olduğu etkinlikte öğrenciler, 20 dakika süre içinde kendi konularını anlattı. Gün boyunca süren etkinlikte 17 konu ele alındı. 

Etkinlik tamamlandıktan sonra Tarih Bölümü öğrencileri, kendi harçlıklarıyla aldıkları yaklaşık 200 fidanı ve çiçekli bitkileri fakülte bahçesine dikti.