2011-2015 döneminde ASÜ’de yaşanan gelişmelerden Kanada’da düzenlenen İslamofobi konferanslarına, Rektörlük seçimlerinden ASÜ’nün başarılarına ve çözüm sürecinden paralel yapılanmaya kadar pek çok konuda önemli açıklamalar yaparak, soruları yanıtlayan Rektör Acar, UNİKOP Dönem Başkanlığından da bahsetti.
- Paralel Yapıya Yönelik Başlatılan Mücadeleyi Destekliyoruz -
Demokrasilerde devleti yönetmek isteyenlerin yetkiyi alacağı mercinin halk olduğunu ifade eden ve Paralel Yapılanmaya ilişkin soruları yanıtlayan Prof. Dr. Mustafa Acar, halktan yetki almanın yolunun siyasete girmekle mümkün olacağını ifade ederek, “Devlet yönetmeye talip olan varsa partisini kurar, programını yazar, halkın karşısına çıkar ve oyunu ister. Halk teveccüh gösterir ve sizi iktidara getirirse programınızı uygularsınız; buna da hiç kimse bir şey diyemez. Ama “Ben halkın karşısına çıkmayayım, siyasi risk almayayım, davul başkasının sırtında olsun, ben Emniyet ve Yargı bürokrasisi üzerinden devleti kontrol edeyim” derseniz bu ahlaki olmaz, meşru olmaz, legal olmaz, yasal olmaz. Bu manada paralel örgütlenme yanlış yaptı. 17 ve 25 Aralık süreçleri ciddi bir kırılmadır ve bu süreçle birlikte biz de bu yapılanmayla aramıza mesafe koyduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın bu yapılanmayla ilgili mücadelesini destekliyoruz” dedi.
- Türkiye’de Sorunlar Barışçı Yollardan Çözülmelidir -
Sorulan bir soru üzerine Çözüm Sürecine ilişkin görüşlerini açıklayan ve ASÜ’nün bu süreci baştan bu yana desteklediğini kaydeden Rektör Acar, bu desteği Senato Kararı ile deklare eden ilk ve tek üniversitenin Aksaray Üniversitesi olduğunu belirtti. Türkiye’nin, Osmanlı bakiyesi bir coğrafya üzerinde kurulmuş bir devlet olduğunu, bu coğrafyada dili, dini, etnik kökeni, kültürü farklı topluluklar olduğunu ifade eden Acar, “Bu çeşitliliği kucaklayan bir yapıda temelleri inşa etmiş olsaydık Kürt sorunu, Alevi sorunu ve Ermeni sorunu başta olmak üzere, yüz yıldır sırtımızın kamburu olagelmiş sorunlar yaşamazdık” dedi. Tüm bu sorunlar varken Türkiye’nin diğer taraftan da dünya büyükleriyle yarışmak istediği gerçeğine dikkat çeken Rektör Acar, “Kendi içerisinde, kendi halkı ile kavgalı olan bir ülke hiçbir zaman siyasi istikrarı yakalayamaz. Siyasi istikrarın olmadığı bir ülkede ekonomik istikrar olmaz. Ekonomik istikrarın olmadığı bir ülkede yeterince hızlı büyüme olmaz ve büyük projelerin finansmanı gerçekleşemez. Savunma sanayinde dışa bağımlı, köprülerini, yollarını, üst ve alt geçitlerini, hızlı trenlerini, uçak gemilerini, savaş uçaklarını, güdümlü füzelerini ve yazılım programlarını kendisi yapmayan bir ülke, hiçbir zaman kendi sınırları dışında ne olup bittiği konusunda müdahil olamaz, “Burada ben varım” diyemez” şeklinde konuştu.
- Erdoğan’ın Liderliğinde Türkiye, Önemli Mesafeler Kat Etti -
Binlerce mil uzaktan gelip bölgeyi işgal eden ve bölgeyi parçalamak isteyen güçlere karşı “Burada ben de oyun kurucu bir gücüm” diyebilmek için, Türkiye’nin sırtındaki kamburları atması gerektiğini vurgulayan Prof. Acar, bunun vurarak, kırarak, yok sayarak yapılamayacağının altını çizdi ve Türkiye’de 1980’lerden beri denenen yolun askeri ve polisiye tedbirler olduğunu belirtti. 40 binin üzerinde insanın ve 1 trilyon dolar gibi bir maddi kaynağın heba olduğunun altını çizen Acar, “Bu sorunlarımızı barışçı yollardan çözsek ve 1 trilyon dolarımızı ekonomik kalkınmaya kullansaydık, bugün nükleer santrallerimiz, ülkenin bir ucundan bir ucuna güneş enerjisi üreten panellerimiz olabilirdi” dedi. Dünyada Soğuk Savaş sonrası ciddi bir nüfuz mücadelesi olduğunu ve Türkiye’nin İslam Dünyası içerisinde kendi ayakları üzerinde durma potansiyeli gösteren en önemli ülke olduğunu kaydeden Rektör Acar, şöyle devam etti: “Son 12 yıl Sayın Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, çok önemli mesafeler kat etti. Bu yürüyüşü durdurmak ve bizi dizimizin üzerine çöktürmek için uğraşıyorlar. Bugün sırtımızda kambur olarak duran sorunları konuşarak, müzakere ederek, demokratik açılımlarla, siyasi reformlarla çözebiliriz. Böyle yaparsak Ortadoğu’da merkez ülke oluruz ve o zaman AB bizi almış almamış hiç önemi olmaz, Amerika ve İsrail bizi oturduğu yerden tehdit edemez.”
- Amacım ASÜ İçin Yapılan Hizmetleri Daha İleriye Taşımak -
Nisan Ayının ortalarında yapılacak olan Rektörlük seçimlerine aday olduğunu ve ASÜ’yü bugün bulunduğu noktadan daha ileriye taşımak istediğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Acar, 2011-2015 döneminde ASÜ’de, çok iyi gelişmeler yaşandığını vurguladı. Rektör Acar, yaşanan gelişmeleri özetle şu şekilde anlattı: “Tüm Aksaraylıların gururla ve övünerek anlatabileceği gelişmeler yaşandı. Türkiye’deki 184 üniversite arasında adından sitayişle bahsedilen bir üniversiteyiz. ASÜ Türkiye’nin en özgür üniversitedir. Bu manada inanç, düşüce, vicdan, araştırma hürriyetinin en üst düzeyde yaşandığı; meşrep, mezhep, mektep farklılıklarının gözetilmediği bir üniversiteyiz. Burada insanlar yaptıkları işlere göre değerlendirilirler. ASÜ Türkiye’nin en hızlı büyüyen üniversitelerinden birisidir. Öğrenci sayımız 4 yıl içinde 8 binden 18 bine yükseldi. 2011 yılındaki kampüsümüzü altyapı bakımından neredeyse ikiye katlamış durumdayız. BESYO Binası, Merkezi Konferans Salonu, Merkezi Derslik Binası, Sosyal Yaşam Merkezi, Kampüs Camisi, Yüzme Havuzu ve altyapı çalışmalarının büyük bir kısmı bu dönemde devreye girmiştir. Hali hazırda Mühendislik ve Eğitim Fakültelerinin ikinci etap binaları, İslami İlimler Fakültesi, Veteriner Fakültesi, Rektörlük Binası ve Tribün inşaatı devam etmektedir. Bunlar da birkaç yıl içinde bitecek.”
- Akademik Performans Bakımından ASÜ Çok İyi Yerde -
ASÜ hızla dışa açılan bir üniversite olduğunu söyleyen ve 2011 yılında hiç yabancı öğrencinin olmadığını vurgulayan Rektör Acar, “25 yabancı öğrenci alarak yola çıktık, sonrasında bu sayı 140’a ve bugün 480’e ulaştı. Önümüzdeki iki yıl içinde bin yabancı öğrencimiz olacak. Şu anda 24 ülkeden yabancı öğrencimiz var. Bu süre içinde toplam öğrenci sayımızın 20 bin olacağını tahmin ediyoruz. ASÜ toplumsal sorunların barışçı çözümüne destek olan bir üniversitedir. Vurarak, kırarak, kavgayla, dövüşle, tehditle, yıldırarak değil de konuşarak, barışçı yollardan sorunların çözümünü destekliyoruz. Bu konudaki desteğini ve pozitif yaklaşımını Senato Kararı ile deklare eden ilk ve belki de tek üniversiteyiz. ASÜ başarılı bir üniversitedir. Üniversitemiz kendi kategorisindeki üniversiteler arasında akademik performans yönünden 1’inci ve 2’nci sıradadır. Allah’a çok şükür olabilecek en iyi konumdayız. Gayretlerimizin meyvelerini aldık. Başarımızda katkısı olan Sayın Milletvekillerimize, Valilerimize, Belediye Başkanlarımıza, STK temsilcilerine ve Medyaya teşekkür ediyoruz” dedi.
- İslamofobi Konusunda Kanada’da Seri Konferanslar Verildi -
Kısa süre içinde çok sayıda yurtdışı gezisi yaptığını söyleyen ve bu programlardan söz eden Rektör Prof. Dr. Mustafa Acar, yapılan gezilerin turistik maksatlı olmadığını, tüm Müslüman dünyayı bekleyen tehlikelere dikkat çekmek ve ASÜ’nün saygınlığını arttıracak işbirliği protokolleri imzalamak için çalıştıklarını belirtti. Kanada’da İslamofobi ile alakalı düzenlenen seri konferanslara katıldığını ve hem orada yaşayan Müslümanlarla, hem de gayrimüslimlerle görüşme şansı yakaladığını belirten Acar, “Dünya’nın en sıcak gündem maddelerinden birisi olan İslamofobi’yi geniş bir kitleye anlattık ve İslam’ın bir esenlik, barış dini olduğunu; kavga, savaş dini olmadığını ifade ettik. Yine kısa zaman önce Sudan’da düzenlenen bir eğitim fuarına katıldık. Türkiye-Afrika üniversitelerinin işbirliğini geliştirmek için düzenlenen bu etkinlikte ASÜ, toplam 17 üniversiteyle öğrenci-akademisyen değişimi protokolleri ve ikili anlaşmalar imzaladık” dedi.
- İslam da Avrupa Tarihinin Bir Parçasıdır -
İçerisinde toplam 7 üniversitenin olduğu ve Türkiye’den tek temsilcinin ASÜ olduğu bir AB Projesinden söz eden ve bunun için Belçika ve Brüksel’e gittiğini kaydeden Rektör Acar, “İslam da Avrupa Tarihinin Bir Parçasıdır” konulu projenin amaçlarını anlattı. Proje içinde Türkiye ile birlikte Belçika, Almanya, Fransa, İtalya, Bulgaristan ve Bosna Hersek’in bulunduğunu belirten Acar, “Toplantının amacı Avrupalılara ve orada yaşayan Müslümanlara bazı mesajlar vermek. Gayrimüslim kamuoyuna “İslam’la Avrupa tarihinin sadece savaşlardan ve çatışmalardan ibaret olduğunu zannetmeyin, İslam’ı bir düşman gibi görmeyin. İslam Avrupa Medeniyetine kültürel, bilimsel ve entellektüel anlamda çok değerler katmıştır” mesajı veriyoruz. Avrupa’da yaşayan Türklere ve Müslüman kamuoyuna ise “Buralarda kendinizi sığıntı birer unsur gibi görmeyin, tehditlere aldırmayın, burası sizin evinizdir” mesajını veriyoruz” dedi. Pakistan’da İslam İşbirliği Teşkilatı Ülkeleri Üniversiteler İşbirliği Platformu’nun toplantısına katıldıklarını da beliren Acar, “57 ülke bu teşkilata üye. Buradaki üniversitelerin birbirleriyle alışveriş yapabilmesi, ortak çalışabilmesi, proje üretebilmesi ve öğrenci-öğretim üyesi değişimini sağlayabilecek fikirler etrafında görüşmeler yapıldı. 3 Üniversiteyle de işbirliği protokolü imzaladık” diye konuştu.
- Sonbaharda Bölgesel Kalkınma Sempozyumu Düzenlenecek -
KOP Bölgesi üniversitelerinin bir araya gelerek UNİKOP’u kurduğunu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da önerdiği bu çalışmanın çok önemli olduğunu ifade eden ASÜ Rektörü, toplam 8 üniversiteden oluşan UNİKOP’a, kıdem sırasına göre her yıl bir üniversitenin Dönem Başkanlığı yaptığını ve 2015 döneminde Başkanlığın ASÜ’de olduğunu söyledi. UNİKOP’tan amacın güçleri birleştirmek, insan kaynaklarını, laboratuvarları daha etkin kullanmak ve her konuda işbirliği yapmak olduğunu anlatan Acar, “Böylece hem bölgemizin, hem de ülkemizin kalkınması konusunda üzerimize düşeni yapacağız. UNİKOP’un kuruluşunun üçüncü yılındayız ve bu yıl Dönem Başkanlığını Aksaray Üniversitesi yapıyor. Yıl boyunca çeşitli etkinlikler düzenleyeceğiz. Özellikle sonbaharda yapmayı planladığımız “Bölgesel Kalkınma Sempozyumu” çok önemli. Ulusal ve uluslararası katılımcılardan oluşan ve enerjiden iklim değişikliğine, tarım ve hayvancılıktan lojistiğe kadar, bölgemizi ilgilendiren hemen her konuda bildirilerin sunacağı bir sempozyuma ev sahipliği yapacağız. Bu aynı zamanda Aksaray’ın kendisini tanıtabileceği bir etkinlik olacak” diye konuştu.
- Aksaray’ımız İçin Çok Önemli Değerler Ürettik -
Görevi devraldıkları günden buyana Aksaray için çalıştıklarını ve şehre son derece önemli değerler kazandırdıklarını söyleyen Acar, “Görevi devraldığımızda 4 fakülte vardı, bugün fakülte sayısı 9’a çıktı. Araştırma ve Uygulama Merkezi sayısı 6’dan 11’e, lisansüstü programlarının sayısı 6’dan 53’e yükseldi. Veteriner fakültemiz 20 öğrenciyle eğitime başladı. İslami İlimler Fakültesi şehrin bir talebiydi ve bugün alanında en hızlı gelişen fakültelerinden birisine sahibiz. 2 yıl içinde 300 öğrenciye ulaştık. Fakültemiz hakemli akademik dergisini çıkardı ve 2’nci sayısı yayılandı. UNİKOP’un kurulmasında yer aldık ve dönem başkanıyız. Sonbaharda sempozyum düzenlenecek ve şehrimiz için çok değerli konular görüşülecek. Bugün 26 tam donanımlı laboratuvara sahibiz. Bu laboratuvarlar sadece Aksaray’a değil bölgeye hizmet verecek kapasitededir. Biz şehrimiz için üzerimize düşeni yapmaktayız ve yapmaya devam edeceğiz” dedi. Acar, yapılan başarılı çalışmaların ardından İngiltere’de faaliyet gösteren “Avrupa İşadamları Konseyi”nin ASÜ’yü “En İyi Üniversite,” şahsını ise “En İyi Yönetici” seçtiğini anımsattı.
- Tıp Fakültesi Nüfus Şartına Takıldığı İçin Olmadı -
Tıp Fakültesi konusunda sorulan bir soruya da yanıt veren ve bu hususta bazı yanlış anlaşılmaların olduğunu belirten Rektör Acar, “2010 yılına kadar küçük büyük ayrımı yapılmadan, hangi üniversite Tıp Fakültesi istemişse izin verilmiş. 2010’da bir kriter konuldu ve nüfusu 750 binin altında olan yerler için Tıp Fakültesine izin verilmeyeceği belirtildi. Bugün şehrimizde Tıp Fakültesi olmamasının sebebi budur. Yoksa bu durum zannedildiği gibi Rektörlük ya da Aksaray Üniversitesi’nin kararına bağlı değil. Kaldı ki daha önceki dönemde bu konuyla ilgili bir girişimde de bulunulmuş ve bahsi geçen kriter münasebetiyle Tıp Fakültesi kurulamamış. Ben göreve geldiğimde 750 bin nüfus kriteri konulmuştu” diye konuştu.
Rektör Acar’ın açıklamalarının ardından, toplantının son bölümünde gazeteciler, önerilerini paylaştı, sorular sordu ve ASÜ’ye ilişkin görüşlerini dile getirdi.