Öğretmenlerin Atanmasına Karşı Yapılan Haksız Mücadele

Gerek İlahiyat fakültelerinde okuyan öğrencilerinin gerekse Fen-Edebiyat fakültelerinde okuyan öğrencilerin öğretmenlik hakkının asıl sahibi olan ...

Öğretmenlerin Atanmasına Karşı Yapılan Haksız Mücadele

Gerek İlahiyat fakültelerinde okuyan öğrencilerinin gerekse Fen-Edebiyat fakültelerinde okuyan öğrencilerin öğretmenlik hakkının asıl sahibi olan ...

20 Kasım 2017 - 16:57

Gerek İlahiyat fakültelerinde okuyan öğrencilerinin gerekse Fen-Edebiyat fakültelerinde okuyan öğrencilerin öğretmenlik hakkının asıl sahibi olan Eğitim fakültesi ve Din kültürü Ahlak Bilgisi Öğretmenliği  öğrencilerin haklarına tecavüz edilme çalışmaları yürütülmektedir. Sanki Din Kültürü Ahlak Bilgisi Öğretmenleri yokmuşçasına bazı şişirme haber haberler yapıp topluma yalan yanlış bilgiler vererek 28 şubat oluyormuşçasına duygu sömürüsü yapmaktadırlar. Öğretmenlik bölümü mezunları varken bizleri yok saymaktadırlar.
gerçek öğretmenlerin birinci öncelik hakkı iptal edilmeye çalışılmaktadır. Fen-Edebiyat ve İlahiyat bölümlerinin eşit olmayı istenmesi Öğretmenlik bölümü öğrencilerine verilmiş olan hakkın gasp edilmesidir. Hatta böyle bir şey olası durumunda öğretmenlerin bu bölümlerden mezun olan kişiler ile aynı yere giremediğinden tamamen ezici bir üstünlük elde etmiş olmaktadırlar. Öğretmenlikten başka istihdam edilme olanağı bulunmayan biz öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının mağduriyeti söz konusudur. 

Öğretmenlerin Öncelikli Atanmasına Karşı Yapılan Haksız Mücadele Geçtiğimiz günlerde öğretmen adaylarını zora sokacak bir takım hak ihlali için çalışılmaktadır. Din kültürü öğretmenleri olarak hakkımızda yapılan haberler asılsız haberlerdir. 2014 yılından beri ilahiyata verilen formasyonun İmam Hatip Lisesi Öğretmenliği için olduğu unutuldu. Bu nedenle mağdur edilen Din kültürü Ahlak Bilgisi Öğretmenleri üç yıl önce açtığı dava neticelenmiş olup mağduriyetleri giderilmiş ve Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğine Din Kültürü Öğretmenlerinin atanması birinci öncelikli olarak kabul edilmiştir. Gerek İlahiyat fakültelerinde okuyan öğrencilerinin gerekse Fen-Edebiyat fakültelerinde okuyan öğrencilerin öğretmenlik hakkının asıl sahibi olan Eğitim fakültesi ve Din kültürü Ahlak Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerin haklarına tecavüz edilme çalışmaları yürütülmektedir.

Sanki Din Kültürü Ahlak Bilgisi Öğretmenleri yokmuşçasına bazı şişirme haber haberler yapıp topluma yalan yanlış bilgiler vererek 28 şubat oluyormuşçasına duygu sömürüsü yapmaktadırlar. Öğretmenlik bölümü mezunları varken bizleri yok saymaktadırlar. Asıl işlevi bilim adamı yetiştirmek bilimsel bilgi üretmek olan Fen-Edebiyat ve İlahiyat öğrencilerinin öğretmenlik mesleğinin cazibesinden dolayı bu alana yöneldikleri öğretmenlik eğitimi alan bizleri şaşırtmaktadır. Bundan Dört Beş yıl Önce öğretmenlik puanından çok daha aşağıda bir puan alarak üniversitede öğrenim görme şansı bulan gençlerin altı aylık bir süreçte formasyon eğitimi alıp öğretmenlik mesleğini icra edebileceklerini düşünmeleri öğretmenlik mesleğinin kalitesinin düşmesine sebep olmaktadır. Fen-Edebiyat fakültesindeki fizik kimya biyoloji tarih edebiyat coğrafya gibi fikir ve ürün üretme amacı ile gelmiş oldukları bölümlerden mezun olma aşamasında öğretmenliğe heves etmeleri öğretmenlik mesleğini güzelce icra edeceklerinden değil tamamen iş kaygısından kaynaklanmaktadır.

İlahiyat mezunu arkadaşlar müezzinlik imamlık diyanet İmam Hatip Lisesi öğretmenliği gibi birden fazla iş imkânına sahip olmasına rağmen Din Kültürü Ahlak Bilgisi öğretmenliğine de atanmak istemektedirler sayıca bizden fazla oldukları için seslerini duyurarak baskı yoluyla bizim hakkımızı elimizden almaya çalışmaktadırlar fakat sayıca bizden üstün olmaları haklı olduklarini göstermemektedir. Neticede Danıştay da Din Kültürü Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin Birinci öncelikli olarak atanmasına karar vermiştir İlahiyat öğrencilerinin Diyanet işleri kurumu bünyesinde imam hatiplerdeki meslek dersi hocalığı imamlık, vaizlik, Kuran kursu öğreticiliği gibi geniş bir yelpazede istihdam edilmektedir. Kısaca özetlemek gerekirse gerçek öğretmenlerin birinci öncelik hakkı iptal edilmeye çalışılmaktadır. Fen-Edebiyat ve İlahiyat bölümlerinin eşit olmayı istenmesi Öğretmenlik bölümü öğrencilerine verilmiş olan hakkın gasp edilmesidir. Hatta böyle bir şey olası durumunda öğretmenlerin bu bölümlerden mezun olan kişiler ile aynı yere giremediğinden tamamen ezici bir üstünlük elde etmiş olmaktadırlar. Öğretmenlikten başka istihdam edilme olanağı bulunmayan biz öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının mağduriyeti söz konusudur.

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 9 nolu kararı, hangi öğretmenlik branşına hangi bölüm mezunlarının başvurabileceğini düzenlemektedir. 9 nolu kararın 7/2 bendine göre; Türkçe, Sosyal Bilgiler, İlköğretim Matematik, Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji alan öğretmenliklerine kaynak teşkil eden programlardan mezun olanlarla, ihtiyacın karşılanamaması durumunda Türkçe alanına Türk Dili ve Edebiyatı; Sosyal Bilgiler alanına Tarih ve Coğrafya; İlköğretim Matematik alanına Matematik; Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji alanına Fizik, Kimya ve Biyoloji alan öğretmenliklerine kaynak teşkil eden programlardan da mezun olanların ataması yapılabilir. Din Kültürü öğretmenliği için 7/2'de yer alan türde bir düzenleme yapılmamıştır. 9 nolu Talim ve Terbiye Kurulu Kararının ekinde yer alan cetvel gereğince de Din Kültürü öğretmenliğine 7 bölüm mezunları atanabilmektedir.

O bölümler şu şekildedir:

1. İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği 2. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği 3. İlahiyat Fakültesi (*) 4. İlahiyat Bilimleri Fakültesi (*) 5. Uluslararası İslam ve Din Bilimleri Fakültesi (*) 6. Dini İlimler Fakültesi (*) 7. İslami İlimler Fakültesi (*) Din Kültürü öğretmenliğine atamalarda; bu sayılan bölümler arasında, yukarıda yer verilen 7/2 bendinde yer aldığı gibi bir öncelik sıralaması yer almamaktadır. Ancak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mezunu bir aday tarafından 2014 yılı Eylül ayı atamalarının iptali için açılan davada, Danıştay 12. Dairesi din kültürü öğretmeni alımlarına ilahiyat fakültesi mezunlarının 2. öncelikli olarak atanması gerektiği yönünde karar vermiştir. MEB bu karara itiraz etmiş ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bu itirazı da geçtiğimiz hafta reddetmiştir. Eğer ihtiyaç olursa Birinci mesleği öğretmenlik olmayan yardımcı bölümlerden(İlahiyat-Fen Edebiyat) alım yapılacaktır. Hiç kimsenin mağduriyeti söz konusu değildir. Bu konuda yürütülen haksız propagandalara inanmayınız.